Lizard King

The Doors kitabı

Yüzyılımızın en önemli filozof, şair ve şarkıcısının, yirmiyedi yaşında ölen Jim Morrison’ın (1945-1971) bir kitaba sığacağını sanmıyorum. Bu çalışma, onun yazdıklarını, bestelerini ve üç arkadaşının, onun tüm çılgınlıklarına boyun eğip, birlikte bir yaşama devam edişlerinin öyküsünü anlatıyor.

Cem Akkılıç

'Denizciler küskün adımlarla yürürler limanda, arkalarında hırçın günah denizlerini bırakarak'’ C.A



1994 yılında The DOORS kitabımı hazırlarken beni ve birçok İngilizce çevirmenin kafasını meşgul eden Jim Morrison’un yazmış olduğu Horse Latitudes şiirinin başlığı ve içinde geçen ‘’Their stiff green gallop’’ mısrasıydı.

Şiirin başlığı konusunda tam olarak bir çeviri yargısına varamadığımız gibi, özellikle “gallop” kelimesi de bizim için bilinmezliğini koruyordu. Kitap ilk baskıya bu bilinmezliklerle girmişti. Ben ardından denizlere dönmüş ve Türkiye’de satışa çıkan kitabımı, annemin bulunduğum limana, yani Los Angeles’e postayla göndermesiyle görebilmiştim ilk olarak.

Zaten hikâyemiz bu limanda başlıyor…

Gemimizin 2.kaptanı Ali Camcı kitabımı incelerken, O’na Horse Latitudes’un çevirisini yapabilir misin? diye sormuştum.

Bir kaç gün sonra Ali Kaptan çeviriyi yapmış ve beni hayretler içinde bırakmıştı. Bizim, kitabın hazırlık aşamasında çözemediğimiz şifreleri bir çırpıda çözmüştü çünkü.

Horse Latitudes’in bir rüzgâr çeşidi olduğunu anımsadığını ve bunun için deniz meteorolojisi kitabına bakıp doğruladığını, green gallop’un ise Morrison’un şiirinde canlandırdığı dönemde gemilerin ahşap olduğu ve kargo bölümünde taşınan atların nallarının yosunlaşmış olabileceğini söyledi. Bu son derece gerçekçiydi ve kulağa hoş geliyordu…

İşte Morrison’un Los Angeles’da 1963’lerde yazdığı bu muhteşem denizci şiirinin bana göre şifresi yine Los Angeles’da bir kaptan tarafından, kaptan Ali Camcı tarafından çözülmüş oluyordu. Daha sonra o meteoroloji kitabını bana hediye etmiş, ben de o kitabı deniz subayı Tayfun Karataş’a hediye etmiştim…

Morrison’un Horse Latitudes’de anlatmak istediğine gelince; İspanyollar Amerika kıtasına giderken yolda azgın bir fırtına çıkar. Gemiyi kurtarmak için kargo bölümündeki atları denize atıp gemiyi hafifletmek gerekli görülür. Morrison’un Horse Latitudes şiiri, atların denize atılış anını sembolize etmektedir. Tam suya düşüş ve ölüme karşı çaresiz bir çırpınışın öyküsü…

Ben de tüm bu duygularla yüklü olarak, Los Angeles limanında volta atarken; ‘’Denizciler küskün adımlarla yürürler limanda, arkalarında hırçın günah denizlerini bırakarak’’ mısrasını yazmıştım. Kim bilir, belki de Morrison’un dramatik hikâyesini böyle tamamlamak gerekiyordu…

The DOORS’un piyasaya çıkışından kısa bir süre sonra ikinci baskı ihtiyacı oluştu ve biz bu baskıda Ali Camcı Kaptan’ın çözmüş olduğu şifreyi yeni baskıda yansıttık…

CEM AKKILIÇ 
2008



THE DOORS CEM AKKILIÇ ISBN 975-7437-09-3
Algının kapılarında ansızın bir infilak.
Dailymotion















HORSE LATITUDES
Horse Latitudes;  yatak odamın kapısı.
Flickr





Bu anıtsal ve kükreyen melodilerle süslenmiş şiiri dinlemek için aşağıdaki videoları izleyebilirsiniz .

Horse Latitudes



Let's swim to the moon, uh huh Let's climb through the tide Surrender to the waiting worlds That lap against our side . Hadi aya yüzelim Of oof Hadi,med ve cezirde tırmanalım,karşımızda dalgalanan,bizi bekleyen dünyalara teslim olalım.

Ve Jim Morrison yapacağını yapıyor Moonligth Drive'ın orta yerinde Horse Latitudes'i okumaya başlıyor.

Moonlight drive, Horse Latitudes...



Bilgikare

Algının kapılarında ansızın bir infilak.









KERTENKELE KRALINI ANARKEN




Herkes içeride mi ?Tören başlamak üzere!





' Dünyayı istiyoruz ! Hemen şimdi istiyoruz.Onların silahları var.Biz ise daha kalabalığız.'










' En çok seven anne,baba,akrabalar hatta sevgili,suratlarında gülücükle
cinayet işlerler.Gerçekten olduğumuz asıl kişiyi tahrip etmemiz için
zorlarlar.Anlaşılması güç absorbe edici iğrenç bir cinayet.'



‘Kaybolmuş cenneti arayan bir adam ,diğer dünyayı düşlememiş birisine aptal gözükebilir.’











Pamela Courson ile



‘Çılgınlık oyunu oynamaya ne dersiniz,buradasınız ve denemeniz lazım,gözlerinizi kapatın, her şeyi unutun, ama her şeyi unutun.’


Horse Latitudes





‘Az önce ne oldu biliyor musunuz ? Şu mavi gömlekli maymunlardan biri yüzüme bayıltıcı gazlardan sıktı.Ve biliyor musunuz bu olay Amerika da oldu.’



Şimdi herkes katılsın ağıta
Sikimin ölümü için yakılan
Bir bilgi şivesi
Kanatlanan gecede
Sikimin ölümü
Hayat verir.
Sessizliğin sunak taşında.




Morrison'un son fotografları ve şarkı sözleri

L.A Woman gösterisi ve Paris 1971




Jim Morrison son defa stüdyoda .L.A Woman kayıtları.



















The Doors ile son defa sahnede.L.A Woman gösterileri








Paris;çekilen son fotografları

"Kawa Ton /\ Aımona Aeytoy"."İçindeki şeytanı yak."












The Doors kitabından şarkı sözleri


ROADHOUSEBLUES

When I woke up this mornin'.I got myself a beer.The future's uncertain,and the end is always near. Sabah uyandığımda bir bira açtım.Gelecek belirsiz,ve son hep çok yakında.
Jim Morrison 1970



* * * *


HORSE LATITUDES

When the still sea conspires an armor And her sullen and aborted Currents breed tiny monsters True sailing is dead Awkward instant And the first animal is jettisoned Legs furiously pumping Their stiff green gallop And heads bop up Poise Delicate Pause Consent In mute nostril agony Carefully refined And sealed over


HORSE LATITUDES

Sakin deniz zırhını kuşandığında,
Küskün ve dumura uğramış
Dalgalar minik canavarlar doğurduğunda
Donakalır yelkenler

Aksi an
Ve ilk hayvan fırlatılır denize,
Çılgınca çırpınır bacaklar
Yosunlu nallar doludizgin
Ve başlar çıkar su yüzüne
Dengede
Zarif
Duraksamalı
Kabullenmiş
Burun deliklerinde dilsiz ıstırap içinde
Özenle dibe çekilir.
Ve denizle mühürlenir


(Horse Latitudes;Bir rüzgar çeşidi)

Jim Morrison 1967 Los Angeles sayfa 57



Denizciler küskün adımlarla yürürler limanda,
Arkaların da hırçın günah denizlerini bırakarak.

Cem Akkılıç Los Angeles 1994



* * * *




WHEN THE MUSIC’S OVER

What have they done to the earth?What have they done to our fair sister?
Ravaged and plundered
And ripped her
And bit her Stuck her with knives
in the side of the dawn And tied her with fences
And dragged her down I hear a very gentle sound With your ear down to the ground We want the world and we want it... We want the world and we want it... Now


WHEN THE MUSIC’S OVER

Ne yaptılar dünyaya?
Ne yaptılar güzel kız kardeşimize?

Yaktılar ve yıktılar,
Ve dövdüler,
Ve yaraladılar onu,
Bıçakladılar,
Şafak sökerken,
Ve parmaklıklarla çevirdiler,
Ve yerde sürüklediler onu.

Çok tatlı bir ses duyuyorum
Senin yere yaslanmış kulağınla
Dünyayı istiyoruz ve onu istiyoruz,
Dünyayı istiyoruz ve onu istiyoruz.
Şimdi!

The Doors 1967 sayfa 71



* * * *




STRANGE DAYS

Strange days have found us
Strange days have tracked us down
They're going to destroy
Our casual joys we shall go on playing Or find a new town

Yeah!

Strange eyes fill strange rooms
Voices will signal their tired end
The hostess is grinning
Her guests sleep from sinning
Hear me talk of sin
And you know this is it

Yeah!

Strange days have found us
And through their strange hours
We linger alone
Bodies confused
Memories misused
As we run from the day
To a strange night of stone



STRANGE DAYS

Tuhaf günler bizi buldu.
Tuhaf günler izimizi sürdü.
Gündelik keyiflerimizin canına okuyacaklar.
Ya çalmaya devam edecek, ya da yeni bir yer bulacağız.

Tuhaf bakışlar tuhaf odaları doldurur,
Sesler yorgun sonların işaretini verecek,
Ev sahibi sırıtıyor.
Konuklar uykudalar günahtan,
Günahtan söz ettiğimi duy ve işte bu o.

Tuhaf günler bizi buldu.
Ve tuhaf saatler boyunca,
Yapayalnız dolaşmaktayız,
Vucutlar şaşkın,
Kötüye kullanılmış anılar,
Günün elinden kaçarken,
Taştan tuhaf bir geceye.

The Doors 1967 sayfa 61



* * * *



HYACINTH HOUSE

What are they doing in the Hyacinth House?
What are they doing in the Hyacinth House?

To please the lions this day
I need a brand new friend who doesn't bother me
I need a brand new friend who doesn't trouble me
I need someone, yeah, who doesn't need me
I see the bathroom is clear I think that somebody's near
I'm sure that someone is following me, oh yeah

Why did you throw the Jack of Hearts away?
Why did you throw the Jack of Hearts away?

It was the only card in the deck that I had left to play
And I'll say it again, I need a brand new friend
And I'll say it again, I need a brand new friend
And I'll say it again, I need a brand new friend,
The end.



HYACINTH HOUSE

Ne yapıyorlar Yakut evde,
Ne yapıyorlar Yakut evde
Arslanları memnun etmek için bugün?
Bana sorun çıkarmayan yepyeni bir dosta ihtiyacım var
Beni sıkmayan,yepyeni bir dosta ihtiyacım var
Birine ihtiyacım var bana ihtiyacı olmayan.
Banyonun temiz olduğunu görüyorum,
Sanırım biri var yakınlarda, Eminim biri beni izliyor

Ah,evet Neden kupabacağını attınız uzağa?
Neden kupabacağını attınız uzağa?

Destede oynamak için bıraktığım tek kart oydu.
Tekrar söyleyeceğim, yepyeni bir dosta ihtiyacım var,
Tekrar söyleyeceğim, yepyeni bir dosta ihtiyacım var,
Tekrar söyleyeceğim, yepyeni bir dosta ihtiyacım var,
Son.

Jim Morrison 1971 sayfa 188

THE DOORS CEM AKKILIÇ ISBN 975-7437-09-3



Şarkıda sözü geçen DOST Jim Morrison tarafından ölüme yapılan bir göndermedir aslında.1971 de artık yaşamaktan sıkılmıştı ve L.A Woman albümünden hemen sonra çok sevdiği LosAngeles'ı terk etmiş ve Pamela ile Paris'e gitmişti.3 temmuz 1971de bir otel odasının banyosunda ölü bulunmuştu Pamela tarafından.Daha sonra ölümün kalp krizi olduğunu rapor eden doktor ortadan kayboldu. Belkide, böylece Jim kendisine sorun çıkartmayan DOSTUNA kavuşmuş oldu.
Cem Akkılıç 2007


Hyacinth House


Jim Morrison; büyükler klubünün üyesi

Rock'n Roll Hall of Fame
The Doors


The Doors'un diğer üyeleri;


Gitar : Robby Krieger

Kavye : Ray Manzarek

Bateri: John Densmore